- kökleşmek
- nsz1. 出长根, 生根2. 转́ 扎根, 变得根深蒂固: Kimse bu yerleşmiş, kökleşmiş sisteme el süremez. 谁也不能触及这个根深蒂固的体制。
Türkçe-Çince Sözlük. 2014.
Türkçe-Çince Sözlük. 2014.
kökleşmek — nsz Güçlü bir biçimde yerleşmek, yer etmek, kök salmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
kökleşmek — ilişip sokulmak; eğer bağlamakta yardım etmek; hısımlıkla bağlanmak, II, 224, 225bkz: kökteşmek … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
tüplenmek — kökleşmek; zenginlemek II, 242 … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
esaslanmak — nsz 1) Temeli sağlamlaşmak, temelleşmek 2) Kökleşmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
kökleşme — is. Kökleşmek işi … Çağatay Osmanlı Sözlük
oturmak — e 1) Vücudun belden yukarısı dik duracak biçimde ağırlığı kaba etlere vererek bir yere yerleşmek Bir sandalyenin üzerinde oturmuş, önüne bakıyordu. S. F. Abasıyanık 2) nsz Bu biçimde yerleştiği yerde kalmak Bakın, hikâye zordur, acımasız ve… … Çağatay Osmanlı Sözlük
temel tutmak — 1) temelin kazılacağı zemin sağlam olmak 2) sürüp gidecek bir duruma gelmek, kökleşmek, yerleşmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
kökteşmek — ilişip sokulmak, eger bağlaınakta yardım etmek; hısımlıkla bağlanmak II, 224bkz: kökleşmek … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini